Özçelik-İş Sendikası’nda Yolsuzluk İddiaları
Sözcü TV’de yayınlanan Uğur Dündar’ın sunduğu Arena programında Hak-İş’e bağlı Özçelik-İş Sendikası ve Genel Başkan Yunus Değirmenci, hakkında ortaya atılan yolsuzluk, rüşvet ve ölüm tehdidi iddiaları ağızları açık bıraktı.
Özçelik-İş Sendikası hakkında ortaya atılan iddialar arasında sendikanın İskenderun’da faaliyet gösteren bir demir çelik fabrikası ile gizli bir ek protokol yaparak 17 milyon lira aldığı, sahte faturalar kesilerek bu paraların sendika görevlilerine dağıtıldığı yer aldı.
Özçelik-İş Sendikası’nda uzun süre görev yapan teşkilatlanma uzmanı Adem Ünlü, sendika hakkında ortaya atılan iddialara ilişkin çarpıcı detayları Arena ekibinden Cem Özkeskin’e anlattı.
Sendikada Ortaya Çıkan Yolsuzluklar
Yolsuzluk iddialarını gündeme getirdiği için darp edildiğini ve ölüm tehditlerini aldığını belirten Ünlü, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile fotoğraf paylaşan Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci hakkında önemli iddialarda bulundu.
Ünlü, iddialara ilişkin şu ifadeleri kullandı:
- Diğer genel başkan yardımcıları hakkında birçok yolsuzluk ve usulsüzlüğe şahit olduk. Mesela, otuz bin üyemiz var, otuz bin üyemize dağıtılacak bu. Bunu da altmış bin yaptırdık gibi gösterirler.
- Bunları daha sonra hem Cimer’den hem sosyal medya hesaplarımdan her yerden şikayette bulundum. Yani A’dan Z’ye madde madde o süreçlerde neler yaşadığımın hepsini anlattım. Mesela bunlardan bazıları neydi? İşte İskenderun Demir Çelik Fabrikalarında usulsüz bir şekilde patronla gizli ek protokol yaparak 17 milyon alınmasıydı. Güçlü bir aileyiz.
- Yunus Değirmenci, yapılan Başkanlar Kurulu’nda evet, bu suçsa bu suçu işledim, 17 milyonu aldım, siz başkanlara da ikişer maaş ikramiye verdim bu 17 milyonun içinden, siz de bu suça ortak ettim diye şube başkanlarının hepsini anlatmış. Hatta Ahmet Çolak da bana, “Hepimiz suça ortak ettik” diyerek bu şekilde benimle paylaşmış.
- Bir yıl içerisinde genel merkez binası yapıldı. Ama 7 milyona yapılması gereken genel merkez binası için müteahhite en son 24-25 milyon gibi ödemeler yapıldı. Bu şekilde yaparak müteahhitte fazla fazla faturalar kestirerek aralarında parayı paylaşıyorlar. Daha sonra İskenderun Şube’de de aynı şey oldu. Hatta bu binaların briketleri vardır, üstte konan briketler. Bu briketleri de, genel başkanın kardeşinin Kayseri’de briketler fabrikası var. İskenderun’a da, Ankara’ya da bu briket fabrikasından briketler gitti. Kendi fabrikasını da bu şekilde değerlendirmiş oldu.
- Pınar diye bir bayan var. Bütün bizim organizasyon işlerini bu yapıyor. Bunun birkaç tane şirketi var. Ayrıca mesela şöyle anlatayım, biz üyelerimize yılda bir kere hediye yaptırırız. Atıyorum bir çanta yaptırdık. Bu çantacıyla Pınar Hanım gider kendisi anlaşma yapar. Bu çantayı 50 liraya yapar. Ama Pınar Hanım bu çantacıya bunu 100 liraya fatura kestirir. Sonra kendisine geldikten sonra bu işlem, kendisi de sendikaya 200 liraya fatura ettirir. Yani böylelikle 50 liralık çanta sendikaya 200 liraya mal olmuş gibi gösterilir. Oradan da parayı paylaşırlar.
- Burada bir para alışverişi var. Burada asıl dönen, Pınar’la sendikacılar arasında. Bu Pınar Hanım ayrıca Hak-İş’in diğer sendikalarında çoğu işlemleri de aynı şekilde, bu Pınar Hanım yapıyor. Şöyle söyleyeyim, Hak-İş’in içerisindeki bir sendika, diyelim bir organizasyon yapacak, Antalya’da bir eğitim düzenleyecek, her seferinde Pınar Hanım’ın şirketi yapar, başka şirketler yapamaz. Aslında normalde olması gereken şudur, her yerden bir sendikaya işlem yapacakken, gidersiniz, bir çanta yapılacağı zaman üç tane, dört tane yerden fiyat alırsınız. Hangisi size en uygun geliyorsa oraya yaptırırsınız. Ama burada hiçbir zaman böyle bir işlem olmuyor. Her seferinde Pınar Hanım’ın şirketlerine, sendikalar, Hak-İş’in özellikli sendikaları Pınar Hanım’ın şirketiyle çalışır.
- Açık açık o üç tane üst kurul delegesi bana oy versin, toplu sözleşmesinde patrona istersen hiçbir hak almadan imza atalım diye açık açık toplu sözleşmesini sattı. Etel Ünyum’da da biz örgütlüyüz. Yıllardır biz örgütlüyüz. Biz örgütlü olmamıza rağmen bugüne kadar daha bir tane ikramiye alamıyor işçiler. Bir tane ikramiye alamıyorlar. Ve çoğu sözleşmeye de her zaman Yunus Değirmenci bizzat kendisi girer.